Merhaba dostlar,
Bu yazıda, başlıktan da anlaşılabileceği üzere “tavsiye”ler üzerine konuşacağız. Nedir bu tavsiye? Samimi ve arkadaşça yazacağım bir yazı olacak.
Tavsiye nedir?
Hepimizin verdiği veya aldığı bir tavsiye olmuştur. Peki tam olarak nedir bu?
Kısaca, kelime anlamı olarak, yol göstermek, öğüt (salık) vermektir.
Tavsiye her zaman hayatınıza yön verecek yönde olması gerekmiyor. Mesela bir doktor tavsiyesiyle farklı gıdalar ile beslenmek, yürüyüş yapmak da geçerlidir.
Ancak bizim burada odak noktamız, kralından verilen tavsiyeler. Ne demek istediğimi yazının devamında anlayacaksınız.
Tavsiye vermek!
Tavsiye vermek önemli bir husus. Çünkü, verdiğiniz herhangi bir öğüt, karşıdaki kişinin size verdiği öneme göre ona iyi veya kötü yönde etki edebilir.
Ayrıca, çoğumuz karşımızdaki bir kişiye bu zamana kadar illa ki bir tavsiye vermişizdir. Burada asıl dikkat edilmesi gereken, bu konuda gerçekten yetkin miyiz, durumudur. Zira bir tavsiye, içi dolu olmadan verildiğinde karşı taraf nezdinde yüksek ihtimalle etkisiz kalacaktır.
Ayrıca, kral tavsiyeler vermek de bir o kadar kötü hissettirebilir karşıdakine. Tavsiye verirken geçiştirici değil, diğer tarafın ihtiyacına göre vermek önemlidir.
Karşıdakini ve durumunu anlayamadan bunu yapmak, ona daha kötü hissettirebilir.
Ayrıca, karşı taraf tavsiye alırken bir şeyler başarmış, özellikle de öğüt verdiği alanda, kişiden aldığı zaman onun için daha etkili olur. En azından, anlattığı konuda, verdiği öğütte, o konuyla ilgili olursa daha anlaşılır ve dinlenir olabilir.
Bunun yanında, diğer kişi veya kişilere bir şey anlatırken, onu aşağılar gibi, onu eksik hissettirir gibi davranmaktan kaçınmak gerekir. Bunu yapmak, ona kötü hissettirmekten başka bir işe yaramayacaktır çünkü.
Bir de kişi talep etmeden verilen tavsiyeler vardır, ki bu oldukça gereksiz olabilir.
Bunu söylemenin nedeni; bazı durumlarda öyle ortaya gelen bir konuda, kişi dert yandığında, anlatılması gereken bir konu olduğunda anlatılır, bundan yana sıkıntı yoktur zaten. Ancak sorun şu: Kişi bir şey anlatmadan, bir talebi olmadan, durduk yere verilen öğütlerden dolayı kendini bir anda garip bir durumda bulabilir. İşte bu nedenle gereksiz öğütlerden kaçınmak gerekir.
Son durum olarak; gereksiz yapılması bunun. Yani “laf olsun torba dolsun” diye verilen tavsiyeler gereksiz laf kalabalığı dışında hiçbir anlam ifade etmeyebilir.
Tavsiye almak?
Aldığınız tavsiyeyi uygulamadıktan sonra, gerçekçi ve mantıklı ise, gerçekten hem veren hem de kendiniz için vakit kaybı oluşturmaktan kaçının.
Elbette, yukarıdaki alt başlıkta olduğu gibi, uygulaması da zaman kaybı olacak bir tavsiyeyi dikkate almak gereksiz olabilir. Ancak mantıklı bir öğüt aldıktan sonra, hele hele bunu kendi talebinizle aldıktan sonra, uygulamamak oldukça vakit kaybıdır. Boş yere laf kalabalığıdır.
Tavsiye alacağınız zaman, alacağınız kişiye de dikkat etmelisiniz. Evet, güvendiğiniz bir kişiden almak önemli fakat bu kişi, ne kadar yetkin veya ne kadar mantıklı konuşuyor, buna da bakmanız gerekiyor.
Bunun yanında, aldığınız her tavsiye illa ki uygulamaya koyulması gerekiyor diye bir şey de yok. İleriye dönük olarak bir kulak aşinalığı da olabilir bu sizin için.
Ayrıca, sürekli tavsiye alan bir insan olmamaya da dikkat edin. Çünkü bu, hayatını kendi başına idame ettiremeyen bir insan imajı çizmenizin dışında, hakikaten de kendi kendine ilerleyemeyen bir insan gibi yapabilir sizi.
Kral Tavsiyeler…
Bu bir ironidir ve tarafımca dile getirilmiştir, bir arkadaşımla birlikte bulduk bu arada :))
Burada “Ya kafaya takma”, “Sen başarırsın”, “Boşver, önüne bak” gibi tavsiyeler dile getirilmektedir. Bu veya bunun gibi klasik laflar bir yerden sonra insana kabak tadı verecek ve boşa söylenmiş olacaktır.
Alan için de veren için de söylemesi ve dinlemesi boş olacak ve arada konuşmayı bile azaltacak durumlar olacaktır.
Bunları direkt böyle söylemek yerine, karşı tarafı dikkatlice dinleyip düzgünce anlatabileceği bir şey varsa bir şeyler anlatmalıdır veren taraf.
Bu sayede iki taraf da iyi hissedecek ve iyi bir iletişim kurulacaktır.
Karşınızdaki kişiye tavsiye(ler) vermek istiyorsunuz ve bunlar da belirttiğimiz “kral” laflarda kalıyorsa karşı tarafın ciddiye almayacağı laflardır bunlar. Bunun için kral tavsiyeler vermek yerine bu konuda yetersiz olduğunuzu ve karşıdakine o konuda bir şeyler söyleyemeyeceğinizi belirtin. f
Bu da karşınızdaki kişiye boş laf etmektense, belki bir şeyler söylememek ona iyi gelmez ancak en azından dinlediğinizi, onu anladığınızı ve hissettiğinizi belirtin, onun yanında olduğunu bildirin ancak bu konuda ona tavsiye verecek yetkinlikte olmadığınızı anlatın.
Aksi takdirde, kişi kendisini dikkate almadığınızı düşünebilir ve sizinle bir daha bu konuları konuşmak isteyemebilir.
Sonuç
Bu yazıda; tavsiye nedir, tavsiye vermek/almak ve kral tavsiyelerden bahsettik. Bu yazı, bazı tecrübeler üzerine yazılmıştır.
Siz, siz olun, karşınızdakine dediklerinizin etkisini bir düşünün.