Merhaba arkadaşlar. Bu yazı, içimizi dağlayan Kahramanmaraş merkezli deprem hakkında olacak. O halde gelin, başlayalım.
Giriş
Bu yazı öyle çok detaylı olmayacak. Aslında çok çok uzun şeyler yazabilirim ama daha önce yazdığım bir yazıda, “17 Ağustos 1999 Depremi Sonrası Akıllandık mı?” demiştim. O yazı aşağıda ulaşılabilir durumda olacak. Orada daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.
Bu yazıyı yayımladığım 2 seneyi biraz aştı. Burada uzun uzun demek istediklerimi dedim arkadaşlar. Ancak bu yazıda hepimizde, umarım, olduğu gibi bir sinirlilik, bir üzüntü gereği daha etkili bir yazı yazmak istemekteyim. Her ne kadar sinirli olmaktan bahsetsem de yine de kendimi tutarak yazmaya çalışacağım.
Depremlere Karşı Neden Hazırlıksızız
Bu gerçeği kabullenmeliyiz arkadaşlar. Biz depremlere karşı hazırlıksız bir ülkeyiz. Zira yakın zamanda İzmir depremini, Elazığ’ı yaşamış bir ülkenin Kahramanmaraş’taki deprem için arama kurtarma çalışmalarına bu kadar hazırlıksız yakalanması çok kötü bir durum. Elbette bu deprem onlardan daha büyük. Ancak şunu kabullenmeliyiz: Biz oldukça beceriksiziz.
Onca profesör, onca bu işle uğraşan uzman televizyonlara vs. çıkıp ülkemizin deprem konusunda gerekli önlemleri alması gerektiğini vurgularken, biz halen daha gerekli çoğu şeyi yapmıyoruz. Türkiye gibi deprem riski oldukça yüksek bir ülkede seçim öncesi “İmar Affı” gibi saçma ve seçim kazanmak için yapılan işlemler bizi bu noktaya sürüklemede bir etkiye sahiptir.
Bunun yanında yapı denetimlerde rüşvet verilerek, malzemeden çalınarak veya başka yöntemlerle binalar için gereken önlemlerin alınmaması bizi bu noktaya getirmektedir. Türkiye’de 500 bine yakın sayıda müteahhit var. Bu çok ciddi bir sayı.
Yeni Evler de Yıkılıyor
Kahramanmaraş merkezli depremde de gördüğümüz üzere deprem esnası veya sonrasında yeni binalar da yıkıldı.
Deprem Türkiye’nin bir gerçeği. Bu gerçekte yine görüyoruz ki eski-yeni ne olursa olsun yıkılan evler var.
Yıllardır uzmanların uyarılarına rağmen atılan adımlar yetersiz.
Belediyelere Büyük Görevler Düşüyor
Türkiye’de belediyeler imar ve yapı denetimi konusunda yetersiz gözüküyor.
Zamanında para için peşkeş çekilen araziler, bataklık üzerine bile yapılmış binalar, sağlam temellere ve yeterli malzemeye sahip olmayan binalar ve depreme yönelik halihazırda içinde insanların oturduğu evlere yönelik deprem için tespit çalışmaları yapılmaması…
Bizlere de Görevler Düşüyor
En büyük sorumluluk yapılarla birlikte olmak üzere biz bireylere de sorumluluklar düşüyor. Deprem öncesinde, esnasında ve sonrasında yapılması gerekenlere uymuyoruz. Elbette bunu yaşamayan bilmez. O esnada neler yapılabilir, o korku ve heyecanla bunlar unutulabilir. Bunun da farkındayım. Ancak en azından bu bilinç oluşturulmalı. Zaten önemli olan bir şekilde soğukkanlılığın sağlanması.
Peki Kahramanmaraş Depreminde Hükümet ve Kurumlar Ne Yaptı?
Daha önceki deprem ve yangınlarda da “Cumhurbaşkanı Talimatları” ile işler yapılıyordu.
Vurdumduymaz hükümet partisinin genel başkan yardımcısı.
Hâlâ siyaset düşüncesi.
Telekomünikasyon Hizmetleri
Bölgede bulunan kişiler telefon hizmetlerinin bazı yerlerde kullanılamadığını söylerken Türk Telekom ise herkese konuşma ve internet hakkı sağlandığını söylüyor.
Bu mesajdan belki onlarcası tweet olarak gönderildi.
Peki ya Bundan Sonra
Bundan sonrası oldukça açık. Bir süre bu olay konuşulur, bölgede muhtemelen TOKİ aracılığıyla yeni alanlar inşa edilir ve sonra bu olaylar unutulur. Elbette yine konuşulur edilir. Ancak umarım, muhtemelen olmaz, gerekli adımlar atılır. Çünkü sürekli ama sürekli aynı şeylerin yaşanmasından bıktık.
Kahramanmaraş Depremi Neden Bu Kadar Yıkıcı Oldu?
İşte burada BBC Türkçe tarafından yazılmış detaylı bir yazı.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Bir yorum bırakın.